• TARİHÇEMİZ

    16437'in üzerinde üyesi ve 54 ilde şubesi bulunan derneğimizin kurulması ve gelişmesi elbette kolay olmamıştır. Bunda kurucu üyelerin çabaları kadar derneğe üye olan antrenörlerin katkıları da büyük rol oynamıştır. Derneğin kuruluş fikrinin doğuşunu derneğin ilk başkanı, kuruculardan merhum Sahir Gürkan şöyle anlatıyor: " 1961 yılı gününü tam hatırlamıyorum. Ankara'da Bedri Kaya ile istasyondan Ulus'a doğru yürüyoruz. Her ikimiz de o tarihlerde işimizin dışında antrenörlük yapıyoruz. Bedri Kaya bir ara " Sahir, Hüseyin Buran'la görüşsen de üçümüz bir dernek kursak" dedi. Bu fikre aklım hemen yattı. Faaliyet gösteren birçok antrenör arkadaşımız vardı. Bunların arasında bir birlik, bir dayanışma yoktu. Hemen ertesi gün Hüseyin Buran'ı buldum, görüştüm. Hiç ilgilenmedi. Olay unutuldu gitti. 1964 yılında Futbol Federasyonu başkanı Muhterem Özyurt 'un çabaları ile ilk ciddi A lisans antrenör kursu Manisa'da açıldı. Bu kurstan önce İngiltere Futbol Federasyonu öğretim görevlilerinden Eric Jones Türkiye'ye gelerek, Kuleli Askeri Lisesi tesislerinde 30'dan fazla antrenör namzedine 10 günlük bir kurs verdi. Bu kursta yalnız gençlere dönük teknik ve biraz fizik konuları anlatıldı. Tabi 1964 kursu farklı idi. Kursu veren Klaus Peter Kirchrath Hamburg bölge antrenörü ve ünlü Alman teknik direktörü Herberger'in asistanlarındandı. O tarihe gelinceye kadar takımlarımızda ağabey konumunda olan eski futbolcular görev yaparlardı. Bunların bir kısmı yurt dışındaki kurslara da katılmışlardı. Yeterli lisanları olmadığından ellerinde diploma yoktu. Kirchrath'ın 15 günlük bir kurs için Türkiye'ye gelmesi çok şeyi değiştirdi. Artık antrenörler hiç değilse günlük ve haftalık program yapmasını öğrenmişlerdi. Antrenörlüğün, sahaya çıkıp takımın başında koşmak olmadığını, bu mesleğin bir araştırma mesleği olduğunu öğrenmişlerdi. O güne kadar elimizde ciddi bir dergi, yayın, tercüme, teknik taktik yazı olmadığından, bilimden uzak saha çalışmaları yapılıyordu. Bir örnek verirsem, o günlerde ne kadar bilinçsiz antrenman verildiğini anlatabilirim sanıyorum: Bizim futbol oynadığımız devirlerde, ağabey durumunda olan ve 50'li yıllarda Ankara'nın büyük takımlarından birini çalıştıran, çok saydığımız birisi vardı. Haftada 2 antrenman o günlerin geçerli sayılan antrenman sayısı idi. Bu kişi, antrenmanlarda koşu, kültür-fizik ve tabi maçlar yaptırır ve her antrenman sonrasında mutlaka futbolculara saha etrafında 38 tur attırırdı. Neden 37 değil, 39 değil de 38 tur. İşte bunun için Kirchrath'ın gelişi bizde bir dönüm noktası olmuştur. Manisa'da kurs devam ederken, o yıl İstanbul'da Cihat Arman ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği, kursa katılanları üye kaydediyordu. Bütün arkadaşlar kısıtlı saatlerde yapılan kayıtlar için sıraya giriyor, ellerinde giriş aidatları ve fotoğrafları ile sıralarını bekliyorlar. Ben de elimde fotoğrafım, sırada arkadaşlarla sohbet ediyorum. Kayıtları arkadaşımız Selahattin Torkal yapıyor. Tam sıra bana geldi, Sahirciğim şu anda çok işim var ayrılıyorum, sonra dedi. Bu davranışı beni çok üzdü. Bir daha denemeye karar verdim. Üçüncü defa aynı muameleye maruz kalınca kendi kendime " Türkiye'de antrenör derneği bir tane olacak diye kanun yok. Ankara'ya gider bir dernek de biz kurarız " dedim. Nitekim onlar bir genel kurul bile yapamadan dağıldılar. Manisa’da kurstan döndükten sonra, kursa katılan arkadaşlarım Sabri Kiraz, Ziya Taner, Günaydın Özyurt, M. Ali Par, Yüksel Doğanay, Mustafa Ertan ve Hüseyin Buran ile görüşerek, kursta öğrendiklerimizi Ankara'da faaliyet gösteren diğer arkadaşlarımıza da anlatalım dedik. O tarihlerde Devlet Demiryolları Meslek Okulunda müdür muavini idim. Akşamları dershanelerden birisini bu konuya ayırabilirdim. Pratikleri de Beden Terbiyesi Bölge Müdürü arkadaşımız Sami Yavrucuk'un sağladığı imkanlarla 19 Mayıs iç ve dış sahalarında yapabilirdik. Duyurularımızı yaptık ve Temmuz sonunda 17 kişiyle kursu açtık. Kursumuza rahmetli Muhterem Özyurt bile ziyarette bulundu. Kursun son günleriydi. Odamda Günaydın Özyurt ile ertesi günün programını yapıyorduk. Ziya Taner içeride ders veriyordu. Günaydın birden, sahir, Ankara'da bir dernek kuralım mı ne dersin' deyiverdi. Ben dünden razıydım. Hemen Ziya Taner'e anlattık. O bu gibi düşüncelere çok yatkındı. Dershaneye girdik, kursiyerlere açıklama yaptık. Kursa katılıp başarılı olanlar kurucu üye olabileceklerdi. O kursta herkes başarılı oldu. Evrakların hazırlanması, vilayete müracaat aylar sürdü. Cemiyetin adı " Türkiye Futbol antrenörleri Cemiyeti" idi. Kasım ayında vilayetten yazı geldi, görüşmek üzere davet ediyorlardı. Gidip dernekler masasındaki görevli ile görüştüm. Derneğin ismini kullanamıyorduk, çünkü İstanbul'da aynı adla bir dernek vardı. Bu suretle derneğin yeni ismi ortaya çıktı: " Türkiye Futbol Antrenörleri, Menajerleri ve Monitörleri cemiyeti" Monitör antrenör yardımcısı ve amatör takım çalıştırıcısı anlamında uzun yıllar kullanıldı ve çok sayıda monitör kursu da açıldı. Evrakları derneğin yeni adı ile tekrar hazırladık ve vilayete teslim ettik. 5 Ocak 1965 tarihinde ismimiz tescil edildi ve derneğimizin kuruluşu resmen kabul edildi. İlk işimiz cemiyete bir posta kutusu almak oldu. P.K. 337 Ulus/Ankara. İlk aidatlarımızı da bastırdığımız makbuzlar karşılığında kasamıza yatırmıştık. O gün çok sevinçliydik. Ve nihayet derneğin kuruluşu gerçekleşmişti.

  • ÜST KURULUŞLAR
 
© 2020 Tüfad İstanbul
Bu sitenin tasarımı ve kodlaması Bahadır Yagan'a aittir.